80’li yılların başından bu yana, tarımda, sanayide, ekonomide ve bir çok alanda ivme kaybetmeye başlayan Adana’da, olumsuzlukların en önemli nedenleri arasında; yöneticilerin, kent dinamiklerinin, sivil toplum kuruluşlarının ve güç odaklarının iyi geçinememesi, kavga ortamının eksik olmaması gösteriliyordu.
Belediye başkanları birbirleriyle, meslek odaları kendi arasında, seçilmişler atanmışlarla, ilçe yöneticileri merkezdeki liderlerle didişip dururdu. Adana için güç birliği yapılacağı, lobi oluşturulacağı yerde, kavga, tartışma, ayak kaydırma ve paçadan aşağıya çekme yaklaşımlarıyla bir kentin bugünü ve geleceği 30 yılı aşkın süre heba edildi. Kavga ortamı ve her konudaki ivme kaybı Adana’ya büyük zarar verdi. Bir ara işsizlikte Türkiye 1’incisi bile olduk.
Büyükşehirlerde ve yurt dışında okuyan çocukların çoğu Adana’ya dönmedi. Tersine göç almaya devam ettik. Eğitimli, deneyimli insanlarımız yoğun olarak gidince, verdiğimiz beyin göçü nedeniyle kan kaybına uğradık. İklimi ve yeme içmenin nispeten ucuz olması nedeniyle gariban kenti olarak bilinen Adana tersine göç almaya devam etti.
Dünyanın en gelişmiş şehirlerinden biri olma potansiyeline sahip Adana’daelbette bu olumsuz süreç sona erecek ve bir noktadan sonra gelişme ivmesi yeniden hızlanacaktı. Ancak ne pahasına olursa olsun kavga ortamından uzaklaşmak, bunun için harcanan enerjiyi Adana’yı yükseltecek sinerjiye dönüştürmek gerekiyordu. Öncelikle de bunu yapmaya kararlı liderlere, yöneticilere ihtiyaç vardı.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, bir dönem önce Seyhan Belediye Başkanı seçildikten hemen sonra kavga ortamını sonlandırmakta kararlı olduğunu açıklamış ve bu yönde ilk adımı atmıştı.
Adana’nın kavgaya değil, barışa ve birlikte çalışma ortamına ihtiyacı olduğunu çok iyi bilen Zeydan Karalar, kentte uzlaşma kültürünün ateşini yaktı ve olumsuzluklar dönemini bitiren seçilmiş lider olarak halkın kalbini kazandı.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın uzlaşma kültürü ve kararlılığı, Adana’da her görüşten insanın bir araya gelmesini, kent dinamiklerinin Adana ortak paydasında proje üretmesini ve inanılmaz etkili sinerji oluşmasını sağladı.
Başkan Zeydan Karalar’ın uzlaşmacı yaklaşımının Adana’ya neler kazandırabileceğine, Karataş ilçesinin Adalı köyünde hafta içinde yapılan tarla balıkçılığı projesiyle ilgili toplantıda bizzat şahit oldum. Bölge insanının, kurulan derneğin, muhtarların, kanaat önderlerinin, Karataş Belediyesi’nin ve Tarım İl Müdürlüğü yöneticilerinin bulunduğu toplantıda gergin anlar yaşanıyor ve bazı nedenlerden dolayı ortam giderek ısınıyordu. Kavga çıkması yakındır diye düşünürken Başkan Zeydan Karalar toplantıya dahil oldu ve önce tansiyonun yükseldiği ortamda konuşmaları dinledi. Sonra mikrofonu aldı ve projenin taraflarını sakinleştiren, yatıştıran, toparlayıcı, bilgilendirici bir konuşma yaptı. Konuşmasında siyasi görüş, kimin kime oy verdiği, olumsuzluklar ya da Büyükşehir Belediyesi’nin çıkarları yoktu. Hitabında halkın, Adana’nın ve ülkenin menfaatleri vardı. Tamamlandığında Adana’dan yapılacak 300 milyon dolarlık ihracata dikkat çeken Başkan Zeydan Karalar, Adana Büyükşehir Belediyesi olarak her türlü fedakarlığı yapacaklarını ve tarlada balık üretiminin başlaması için üzerlerine düşeni yerine getireceklerini söyledi. Babacan, bilgelik dolu ve kararlı cümleleri, gergin toplantının seyrini bir anda değiştirdi. Bir süre önce ateş gibi gözlerle, bağırarak ve endişeli çıkışlar yapan katılımcılar ve halk, Zeydan Başkan’ın sözleriyle sakinleşip, projeninparçası olabilme isteğiyle sorular yöneltti.
Başkan Zeydan Karalar Adana’nın neye ihtiyacı olduğunu çok iyi biliyor. Hizmetlerinde, söylemlerinde, resmi ve insani iletişiminde uzlaşma kültürüne önem veren, kimseyi dışlamayan ve halk için çalışırken siyasi parti ayrımı yapmayan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın yaktığı barış-uzlaşı meşalesinin yalımları giderek bütün kenti sarıyor. İhtiyacımız olan da kesinlikle bu zaten…
FACEBOOK YORUMLAR