27. Uluslararası Altın Koza Adana Film Festivali Ödül Töreni, salgın koşullarında, az sayıda sanatçı, jüri ve yarışma filmi ekiplerinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleştirildi.
Adana’da 1 hafta boyunca film gösterimleri ile “Gondolda Film Keyfi” gibi ulusal medyada günlerce yer bulan etkinliklere imza atıldı.
Törenin İstanbul’da yapılmasını eleştiren arkadaşlara anlatmak istediklerim var.
Ödül töreninin İstanbul’da yapılmasının nedeni; İstanbul’dan buraya, mevcut salgın koşullarında yüzlerce insanın getirilmesinin büyük risk oluşturacağı gerçeğiydi. Kaldı ki tören Adana’da yapılsa, uçağa binmek istemeyecek, hastalık bulaşma riskini almaktan çekinecek yarışma filmi ekipleri kentimize gelmeyebilirdi.
Geçmiş yıllarda Adana’ya bini aşkın konuğun geldiğini yaşadık ve biliyoruz. Bu yüzden, zaten bu yıl 5 yerine iki kategoride hayata geçirilebilen Altın Koza’nın ödül töreni İstanbul’da yapıldı. Beşiktaş’taki Süleyman Seba Kültür Merkezi’nde herkesin Adana’dan bahsettiği, Adana’nın sinemaya ve sanata yaptığı katkının konuşulduğu müthiş bir tören gerçekleştirildi.
İlki 51 yıl önce yapılan Altın Koza Film Festivali’nin bu yıl 27’incisi yapıldı. Bu yıl festivalin yapılmasını istemeyen çevreler vardı. Ara verilmesi sinema sanatı adına bir yılın daha heba edilmesi anlamına gelecekti. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, sinema sanatına güç veren bir festivale ara verilmemesi ve Adana’nın tanıtımına önemli katkı koyan bir etkinliğin hayata geçirilebilmesi için önemli bir karar aldı ve festival yapıldı.
İnsanların sağlığı, canı söz konusu olduğu için de Ödül Töreni İstanbul’da gerçekleştirildi. Festivalin İstanbul’da yapılmasını sorun haline getirenler var. Emin olun tören Adana’da yapılsaydı bu kez “Salgın varken neden Adana’da yapıldı? Dört bir yanda koronvirüs kol gezerken, bu kadar insan Adana’ya getirilir mi?” denilecekti.
Festivalin ödül töreni İstanbul’da yapılarak, büyük ihtimalle çok sayıda insanın yolculuk sırasında ve Adana’da birbirine bulaştırarak hasta olmasının önüne geçilmiş oldu.
FACEBOOK YORUMLAR