Yasemin TOKLUCU

Yasemin TOKLUCU


İTTİFAK...

22 Temmuz 2020 - 22:46

Önceki dönem, şimdi ki dönem, onun adamı, bunun adamı, senin yetki alanın, benim yetki alanım, atık su, mahsuplaşma, salt çoğunluk,  toplantı yeter sayısı, projeler, yollar, hukuk, faiz vb. Mersin Büyük Şehir Meclisi'nin gündemi neyse diğer belediyelerinin de gündemi aşağı yukarı böyle.

Yetki verdin vermedin tartışmaları da zaten şuandaki siyasi konjonktürde tüm belediyelerin bir numaralı konusu.

Yani siyaset olması gerektiği gibi bir şekilde ilerliyor.

Keseler doluyor boşalıyor, hizmet veriliyor verilemiyor ama bir şekilde sistem işliyor.

Siyasetin teamülleri bu şekilde sürüp gidiyor.


Her şey Mersin için buraya kadar normal.

Normal olmayan durum ise yukarıda saydığım belediyelerin tümünü ilgilendiren konuların sürekli geçmiş döneme fatura edilmesi.

Fatura edilebilir.

Bunda da bir sorun yok.

Asıl sorun geçmiş dönem yönetiminin ısrarla tartışmalara ve çıkmazlara yol açan kararlarının üzerinin örtülmeye çalışılması.

Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin içinde bulunduğu durumun büyük bir kısmı gerçekten de geçmiş dönemden kalan sorunlar veya borçlar.

Yüksek faiz ile yapılan borçlanma bu durumu tam anlamıyla özetliyor.

Kocamaz döneminin borçları ve hataları yüzünden, Seçer yönetiminin sıkıntı yaşadığı aşikâr.

Borcu borçla kapatmayı çözüm olarak gören Başkan Seçer'in talebi meclis tarafından reddedildi.

Bunun sonucunda borçları ileri süren Seçer, "Borçlanma alamazsam hizmet veremem", "Borçlanma alamazsam işçimin parasını ödeyemem", "Otobüslerime mazot alamam", "Halka hizmet götüremem" diye kendini savundu.

Bu sözleri söylemek bir belediye başkanı için zor olsa gerek.

Hem de kendine ait olmayan borçlar yüzünden bu duruma düşmek... 

Peki durum apaçık ortadayken Seçer, bu içinden çıkılmaz durumun asıl sorumlusunun yaptığı işleri net şekilde neden masaya koymuyor?

Neden hala sadece geçmiş dönem tabiri ile bazı yorumlar yapılıyor?

Neden Kocamaz'ın, şu veya bu şekilde yarattığı sorunlar gündeme getirilmiyor ya da incelemeye tabi tutulamıyor?

İşte burası gerçekten merak konusu.

Yerel yönetimlerde siyasetin bir raconu vardır.

Yeni dönem eski dönemi eleştirerek bir şekilde ondan siyasi çıkarımlar ve avantaj sağlamaya çalışır.

Nedense Mersin Büyükşehir Belediyesi'nde bu durum tam tersi.

Yeni dönem, eski dönemi sanki devamıymış gibi muhafaza ediyor.

Daha açık konuşayım.

Seçer, Kocamaz'ı meclisten ve halktan öyle iyi izole ediyor ki zannedersiniz aynı partiden iki seçilmiş başkan.

Ya da iki Tarsus'lu bir birini kollar felsefesiyle hareket ediyor.

Kocamaz'ın ve icraatlarının bu şekilde izole edilmesinin mutlaka önemli nedenleri vardır.

Kocamaz'ın İyi Parti hamlesi onu Millet İttifakı şemsiyesi altına aldı.

Seçim döneminde aday oldu olamadı tartışmaları ile mağduriyet algısı oluşturuldu.

Seçer'de geldi, sen olamıyorsan ben olayım. Birlikte yönetir, gül gibi geçinir gideriz mi dedi acaba?

Ya da Millet İttifakı'nın ağır topları Mersin'i al gülüm ver gülüm olayına mı dönüştürdü?

Sahi Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin iç sorunları neden Ankara kulislerinde sürekli konuşuluyor? 

Akşener neden Kılıçdaroğlu üzerinden Vahap Seçer'e baskı yapıyor?

Millet ittifakının düşündüğü yeni Türkiye vizyonu yoksa bu mu?

Denemeler Mersin üzerinde mi yapılıyor?

Büyükşehir Belediyesi borçlanma alamadığı için işçi çıkarması durumunda çıkarılacak işçiler hangi dönemin ya da partinin işçileri olacak?

Ona da mı Millet İttifakı ya da Ankara karar verecek?

Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin bu kadar çok geçmiş dönem borcu söz konusuyken,  faiz yükü 2022'ye kadar devam edecekken bir daha faizle borç almak istemek Mersin'in geleceğini ipotek altına almak değil de nedir? 

Ya Cumhur İttifakı'nın ısrarla ve inatla, geçmiş dönemin hesaplarının denetlenmesi talebine kulak tıkayan Başkan Seçer'in, halk buluşmalarında taleplerini ileten vatandaşlara borçlanma alamadığından dolayı hizmetlerin aksayacağını dile getirmesi?

Cumhur İttifakı cephesinden Merkez ilçe Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak ve Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşin Yılmaz'da borçla devralmadı mı belediyeleri?

Onlar vatandaşın ayağına nasıl hizmet götürdü ve götürmeye devam ediyor? 

İttifaksa onlarda ittifak.

Ha Cumhur ha Millet?

Onlar örtülü veya açıktan ittifakları bertaraf ederek halkıyla iç içe gönül gönüle olmayı başardı.

Bilmem anlatabildim mi?...

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum