Size gazeteciliği yanlış tanıtmışlar Remzi Efendi !

Adana'nın en şirin ilçelerinden biri olan Tufanbeyli'de  gerçekleşen, akıl  almaz olayları daha yeni ele almışken, sanırım birilerinin canını acıttık.

Nereden biliyorsun? diyeceksiniz. Çünkü avazı çıktığı kadar bağırıyor. Anlamsızca,sebepsizce ve makamına yakışmayan konuşma şekliyle.

Evet.. Tufanbeyli Belediye Başkanı Remzi Ergü'den söz ediyorum.

Dün bir numara beni aradı. Sanırım, aylığa bağladığı veya her ay ödeme yaptıklarıyla karıştırdı bizi. Bunu konuşmayı  yayınlamaktan hicap duyuyor olsam da, Tufanbeyli'yi yöneten birinin, bir gazeteciyle girdiği diyaloğu görmesini istiyorum. Diyalog şöyle;

-Can Bey siz misiniz?

- Evet Can Bey benim de, siz kimsiniz?

-Ben Remzi Ergü, haberini yaptığınız Tufanbeyli Belediye Başkanı.

-Buyurun Sayın Başkan. (Bu arada 'Sayın' sadece makamınaydı, üzerine yakışmayacağını bilmiyordum bunu söylerken)

-Yalan yanlış bir takım şeyler yazmışsınız. Tabi, bunu kimler size çantayla getirdiyse, şimdi sizi onlar kurtarsın.

-Pardon Remzi Bey, kim beni neyden kurtaracak? Beni kimsenin kurtarmasına gerek yokta, siz bunları konuşma hakkını nereden buluyorsunuz?

-Size olayları yanlış servis etmişler. Mahkeme hesap vereceksiniz. Artık içeri mi atılırsınız, başka ceza mı alırsınız?

- Pardon, siz avukattınız galiba. Hesap verip vermememe, mahkemeye sevk edip etmemeye Cumhuriyet Savcısı karar verir, siz değil. Öncelikle bunu hatırlatayım size. Ayrıca yazdığımız herşeyin hesabını veririz.

-Haberi size kim servis ettiyse, onlar şimdi arkanızda dursun bakalım.

-Remzi Bey anlayamadınız galiba. Bizim arkamızda da, önümüzde de kimsenin durmasına gerek yok, durmasın da, duramaz da... Haberin kaynağını merak ediyorsanız, Basın Kanunu'na bakarsınız, böyle bir şey soramayacağınızı bilmelisiniz bir avukat olarak. Yine de çok bilmek istiyorsanız, tamamen bir okuyucudan gelen ihbar ve araştırmaların ürünüdür haberimiz. Köşe yazımda da belirttiğim gibi, cevap hakkınız vardır. Cevap vermek istiyorsanız, buyurun. Fakat ithamlarda bulunarak konuşamazsınız.

-Ben gazetecilik literatürüne göre konuşuyorum.

-Pardon da bizim literatürümüzde çamur atmakta yok, atılan çamura sessiz kalmakta. Size bizim mesleğimizi birileri yanlış öğretmiş.

-Neyse, ben polemiğe girmeyeceğim sizinle. Mahkemede hesaplaşırız. Şeriatın kestiği parmak acımaz.

-Polemiğe girmek değilse amacınız, bu şekilde bir konuşma için aramanıza da gerek yoktu. Tehdidini yaptığınız adliye evrağı gelecekse, ki buna siz karar veremezsiniz. Biz zaten gider ifademizi adli mercilere veririz.

-O araçları alırım da, satarım da. Belediye istediği gibi araç alır satar. Encümen kararıyla yapılan bir satış. Ayrıca o bahsettiğiniz bakım faturalarını nasıl ispatlayacaksınız merak ediyorum.

-Bize kimse birşey servis etmedi ama bu haberi size servis eden eksik servis etmiş sanırım. Haberimizin altında ilgili fatura duruyor. Okusaydınız haberi görürdünüz.

-Ben görmedim. Ama bizim reddettiğimiz faturalardan biridir (!)

İşte Türkiye Cumhuriyeti'nde o güzel halkımın nasıl birini seçtiğini bilmeden seçerek kendini temsil etme şerefi verdiği bir Belediye Başkanı...

Siz bizi biraz olsun araştırmış olsaydınız, bizim o literatürü size öğretenlere benzemediğimizi, gazetecilikten başka bir işimizin olmayacağını, bu tür lakırtılara pabuç bırakmayacağımızı bilirdiniz.

Ayrıca, o kastettiğiniz 10 aylık kiralama yapan firmanın, ihaleden hemen sonra, sizin satışını yaptığınız araçları, size zabıta aracı olarak verdiğini, kamuoyunda yaşanan tepki nedeniyle araçları firmanın çekerek, aynı özellikte başka araçları belediyeye verdiğini, üzerine cenaze aracı da eklenerek, belediyenin hizmetinde çalıştığını Tufanbeyli ilçesinde bilmeyen yok. Tabi, siz bize açıklama yapmak yerine adli makamlarla tehdidinizin ardından, bir de araçların satıldıktan sonra belediye hizmetinde kullanmadığı ile başka yayın organlarına açıklama yaptınız. Tabi, açıklamaların gerçeği yansıtmadığına da haberimizde cevap verdik. Yine de, gazetecilik çerçevesinde açılmanızı da haberimizin içinde yayınladık.

Bence siz birşeyleri gizleyemeyecek, örtbas edemeyeceksiniz...

Şimdi sizi dinliyorum Remzi Efendi !