Can KÜÇÜKÖZKAN

Can KÜÇÜKÖZKAN

GERÇEKALEM

Dikkat etmezsek bilim kurgu filmlerini aramayacağız!

08 Aralık 2020 - 18:23


Dünyayı etkisi altına alan ve herkesin en çok dikkat etmesi gereken Covid-19 salgını, hayatımızı alt üst etmeye devam ediyor. Belki de bunun en büyük nedeni, yine bizlerin dikkatsizliği veya bu süreci hafife alması.

Pandemiden ölenlerin sayısı üzerine, sosyal medyada çok farklı yorumlar yapılsa da, Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı veriler zaten tüm gerçekleri gözler önüne sermeye yetiyor.
Hayatımız risk altında...

Maske-Mesafe-Hijyen kuralına uymadığımız takdirde, şehirleri etkisi altına alan ve her geçen gün daha yakınlarımızın Covid-19 testinin pozitif çıktığı haberlerini almaya devam edeceğiz. 

Toplumun tanıdığı, bildiği isimler birer birer pandemiye yakalandılar. Yakalanmaya da devam ediyorlar. Ki, onca dikkatli olmalarına rağmen. Demek ki, bu lanet virüs hepimizin burnunun dibinde.

Bu süreç yaşanmaya başladığında, Covid-19'a inanmayanlar bile vardı. Ancak kısa süre önce bu virüsün varlığı ölümlerle kendini iyiden iyiye hissettirdi. Sağlık kuruluşları olağanüstü önlemler almaya başladı. Devlet kurumlarında, vezneler hariç tüm birimler kapatılarak, evden çalışma dönemine dönüldü.

Birinci dalga, ikinci dalga derken, kendimizi okyanusun içerisinde bulduk. 

Filyasyon haritasında yaşadığımız kentin bazı bölümleri kırmızı ile işaretli iken, şimdilerde tüm semt ve sokaklar kıpkırmızı renge büründü.

Tabi ki, virüs bunun başlıca sebebi, ya bizim dikkatsizliğimiz ve sorumsuzluğumuz.

Lütfen maske-mesafe-hijyen kurallarına uyalım. Tıbbın bile tanımlayamadığı, çözüm bulamadığı bu virüsten korunmanın tek çaresi, bu üçlü kurala uymak. Belki bu bile yetersiz kalabilecek bazı durumlarda en azından, bu virüsü başkalarına bulaştırmamak adına bile kurallara uymalıyız.

Mecbur olmadığı sürece kimse evinden çıkmamalı. İşlerini mümkün oldukça online çözümlemeli. Eve gelen paketler daha dikkatli alınmalı ve mümkünse dış etkenlerle temastan kaçınılmalı.

Sağlık sektöründeki önlemler yetersiz kalmak üzere. Bu sağlıktaki başarısızlık değil, olağanüstü durum olan bu salgının oldukça hızlı yayılması.

Daha dün Adana salgının en az yaşandığı kent iken bugün Türkiye'nin en riskli şehirlerinin başında yer alıyor. Bu da gösteriyor ki, önlemler alınmazsa bu hastalık bağışıklığı zayıf olanları kırıp geçirecek.

Bir felaketin önüne geçmek ve kendimizi korumak, yakınlarımızı, çevremize bu salgını bulaştırmamak için maske-mesafe-hijyen kuralını bir yaşam biçimine dönüştürmeliyiz.
Sokakta maskesiz gezenler, kendilerini düşünmüyorlarsa, başkalarına bulaştırma ihtimalini gözönünde bulundurup daha dikkatli olmalı ve mutlaka maskelerini takmalı.

Ekonomi can çekişirken, sağlığımız tehdit altında iken en azından herkes üzerine düşen bu görevi yerine getirmeli.

Aksi takdirde, bilim kurgu filmlerini aratmayan hayalet şehirler yaratacağız. Bunun önüne geçmek, toplum olarak hepimizin görevi.

Kalın sağlıcakla...
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum