Demek ki  'sahra hastanemiz' varmış...

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, büyük bir öngörü ile oluşturduğu, ancak daha çalışmalarına başlarken, "İnşallah gerek kalmaz, ama kalırsa 1000 yataklı hale getirebiliriz" dediği 'Sahra Hastanesi' tartışmaları bugün de devam etti.

Adana'nın Çukurova İlçesi'ndeki Fuar Alanı'nında kurulan 'Sahra Hastanesi', salgınla mücadele noktasında Türkiye'nin gündemine oturdu. Sahra Hastanesi ile ilgili sosyal medyada küçümseyici ve alaycı bir takım paylaşımlar da yapıldı. Oysa, yapılan bana göre, ÇOK BÜYÜK BİR ÖNLEM...

Hastane değilmiş... Hastane böyle olmazmış...

Şimdi konuya gazeteci gözüyle farklı bir açıdan bakacağım. 

Anadolu Ajansı 8 Nisan 2020 tarihinde "Katar İtalya'ya 2 sahra hastanesi gönderdi" başlıklı bir haber geçti. Sahra Hastanelerinin uçakla gönderildiğini de bültenin ortasında belirtti. Şu twitter cambazlarına soruyorum, "Hastane uçağa sığar mı? Bir hastaneyi taşımak için kaç uçak gerekli?" Uçakla hastane taşındığı haberlerine neden bu espirili(!) yorumlarınızı yapmadınız?

Demek ki, Katar yapınca oluyor, biz yapınca olmuyor (!)

Sahra Hastaneleri, Çanakkale Savaşı, Kurtuluş Savaşı gibi bugünkü ülke sınırlarımızı belirlenirken yapılan milli mücadele sıralarında da kullanıldı. Halen de askeri birliklerde kullanılan bir sistemdir. Çünkü, acil müdahalenin yapılabileceği, en kolay kurulabilan ve kullanılabilen sistemlerdir.

New York'ta bulunan dünyaca ünlü Central Park'a sahra hastaneleri kuruldu. Tamamı şişme çadırlardan oluşan ve yatakların arasında hiçbir bölme bulunmayan, acil müdahele hastaneleri. Newyork'ta yapılan bu hastaneler, tüm basın yayın organları tarafndan sayfalarına veya internet sitelerine taşındı. Hatta örnek gösterildi. Ama bunu, ülkemizde koronavirüsle mücadele noktasında, gecesini gündüzünü katarak mücadele eden, salgın vatandaşlara zarar vermesin diye tüm titizliği gösteren Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar yaptığında, 'Hastane yok' diye rapor bile tutuluyor.

İl Sağlık Müdürlüğü'nün yaptığı inceleme sonrasında hazırladığı tutanağa baktığınızda, kurulan sahra hastanesinde, 147 adet yatak, 3 adet EKG cihazı, 2 adet tansiyon aleti, 4 adet stetoskop, 2 adet aspiratör, oksijen tüpü ve başlığı bulunduğu kayıt altına alındı. Sanırım bu cihazlar, kasapta,manavda,markette kullanılan cihazlar veya malzemeler değil. Demek ki, raporu tutanlar bile buranın sahra hastanesi olduğunu tescillediler. Yoksa tutanağın diğer kısmına yazdıkları, siyaset kokan cümlelerle, yapılan bir hizmet yok sayılamaz.

Bunların tamamı, tıpkı Newyork'ta Central Park'ta kurulan sahra hastanelerinde kullanılan malzemeler gibi, tıpkı Katar'dan İtalya'ya gönderilen hastaneler gibi, burası da bal gibi 'Sahra Hastanesi'...

Sahra Hastanesi'nde, girişte danışma bekleyenlere, yatağın ucunda buzdolabı ve televizyon bekleyenlere söylüyorum; Sahra hastaneleri, afet veya savaş dönemlerinde artan sağlık ihtiyacını gidermek için geçici olarak kurulan hastanelere deniyor. 

Şu anda, Türkiye'de bir sağlık afeti yaşanıyor mu? Yaşanıyor. Günde onlarca insanımız yaşamını yitiriyor mu? Yitiriyor. Başka ülkelerde, günlük 3 binin üzerinde ölüme sebep oluyormu bu virüs? Oluyor. Türkiye'de, Zeydan Başkan'ın da dediği gibi, 'İnşallah olmaz' ama bu salgın krizi büyürse, İtalya, İspanya, ABD gibi salgına karşı çaresiz kalmamızı ister misiniz? Sanmıyorum.

O zaman bırakın, yapılan bir hizmeti yok saymayı da, siyasetsiz bir ortamda, şu mereti defetmekle meşgul olalım. Hatta herkes, bu felaketin en az hasarla atlatılması için başka hizmetler düşünsün. Sosyal medyada, güzel fikirlerinizi paylaşın.

Yoksa, bu gereksiz siyaset kimseye fayda sağlamaz...

New York'un Central Park'ta 'Sahra Hastanesi' varsa, bizim de Fuar Alanı'nda 'Sahra Hastanemiz' var...