Rolleri başlarına bela oluyor

Gaziantep'te çekimleri süren ve izlenme rekorları kıran Benim Adım Melek dizisi oyuncularının başarılı bir şekilde sergiledikleri roller başlarına bela oluyor. Her hafta yayınlanan dizide kötü adamı canlandıran oyuncular, hayranlarının ilginç diyalog, talep ve tepkileri ile karşılaşıyor.

Rolleri başlarına bela oluyor
05 Ekim 2020 - 11:57
TRT 1 ekranlarında yayınlanan ve yönetmenliğini Cem Akyoldaş'ın yaptığı Benim Adım Melek dizisinin oyuncuları, fimin çekimlerinin sürdüğü Gaziantep'te dizinin etkisinde kalan hayranları nedeniyle ilginç anlar yaşıyor. Dizide kötü adam rolünü oynayan Kaan Çakır, canlandırdığı Alpay karakteri nedeniyle herkesin kendisini kolaylıkla tanıdığı ve ilginç anılar yaşadıklarını anlattı. Çakır, insanların kızdıran sahnelerin yayınlanmasının ardından kendisini gören hayranlarının ilginç tepkileri olduğunu belirterek, "Tabiki insanlar, sürekliliği olan bir dizide oynadığı zaman çok daha tanıyorlar. Selam veriyorlar, fotoğraf çektirmek istiyorlar. Gurur verici insanın ruhunu okşayan şeyler. İnsanlar eskisi gibi değil, rahat ayırt edebiliyorlar. İnternet, iletişim çağında olduğunu için kimin ne olduğunu iyi biliyorlar. Eski zamanlarda bahtsız olaylar yaşanmış olabiliyor. Çok sevilen sinema oyuncuları bile bir takım istenmeyen şeyler yaşabiliyor. Özellikle Erol Taş örneği veriyorlar. İnsanlar soruyorlar tabi, niçin böyle yapıyorsun, yapmasana falan diye. Bunların hepsi gülerek hicivle söylenen şeyler. Öyle tehditvari bir şeş olmuyor.

İnsanlar neyin ne olduğunu daha iyi biliyor. Çok kötü olumsuz bir örnek ile karşılaşmadım" dedi.

KÖTÜ ADAM ESPRİSİ
Kaan Çakır, kötü adam rolünü sahnelerken zorlanmadığını yaptığı espri ile anlattı. Çakır, "Hiç zorlanmıyorum. Ben gerçek hayatta da çok kötü bir insan olduğum için, şu anda rol yapıyorum. İyiyi oynuyorum şu anda. Sıkıntı olmuyor benim için. Bayağı kötüyüm. Alpay'dan daha kötüyüm. Hepsi var bende para için her şey yapıyorum. Bir oyucu için kötüyü oynamak ve iyiyi oynamak arasında çok büyük bir fark yoktur. Tekniğiniz vardır, cebinize attığınız duygularınız vardır. Yeri geldiği zaman çıkartmanız gerekir. Çok da zorluk çektiğim bir yeş değil" şeklinde konuştu.

Diziye yeni transfer olan ve sinsi planları ile hafızalarda yer etmeye başlayan Kenan rolündeki Kadim Yaşam ise, diğer meslektaşları gibi kendisinin de bir takım tepkiler aldığını anlatarak, "Seyirciler zaten heyecanlı. Bize ne yapıyorsunuz, niye yapıyorsun demelerinden, bağırmalarından, çağırmalarından anlıyoruz. İnsanlar, artık bizim rol yaptığımızı bildiği için aşırı olumsuz tepki göstermiyor. 'Ya artık bu kadar kötülük yapmasanız, ya bir rahat bırakın' şeklinde sitemler var. Sert tepkiler olmadı henüz. Geleceğini zannetmiyorum ama büyük konuşmamak lazım. Ummadık taş, baş yarar. Aslında bu tepkiler, izleyicilerimizin bizi izlerken keyif aldıklarını gösteriyor. Keyif alıyorsalar da biz işimizi iyi yapıyoruz" demektir. Herkes, bütün oyuncu arkadaşlarım için söylüyorum. Zaten onun da karşılığı geliyor. Seyirci izlemek istiyor, görmek istiyor" ifadelerini kullandı.

Dizide baharatçı Zeynel'i oynayan Halil İbrahim Yılmaz ise sürekli kendisine dizideki Kenan karakterine aldanmaması için mesajlar aldığını belirterek, çarşıda kendisini durduran bir şahsın ise kız istemeye kendisinin gidebileceğini söylediğini anlattı. Yılmaz, "Sürekli ilginç mesajlar alıyorum. 'Yeter artık, bu kadar saf olma, kanma, arkadandan işler çeviriliyor. Kenan masum biri değil, seni kandırıyorlar' gibi mesajlar alıyorum. Bir gün Gaziantep'teki Bakırcılar Çarşısında yürürken, dayının biri beni durdurdu. Tam Antepli bir abi, yaşı da var. 'Sen ne ediyorsun, burada' dedi. Ben de 'Yemek yemeye çıktım' dedim. Ardından ise 'Şu kızı isteyelim sana. Kimin kimsen olmayabilir ama ben gelirim ha. Kenan'ı falan boşver sen' dedi. Ben de 'Olur amca' dedim. Beni Zeynel zannediyor. Böyle ilginç anılarımız oluyor. Gelen mesajlar var. Ne mutlu ki biz bu şekilde yansıtıyoruz ki, insanlar da yaşayabiliyor. Sıcacık çaylarını içerken bizleri de evlerine misafir ediyorlar. Ne mutlu bize bu misafirliğe dahil olabiliyorsak" ifadelerine yer verdi.

Dizideki Mithat ve Melek karakterlerinin kardeşi olan Kebapçı Mahmut'u oynayan Muharrem Türkseven de, kendisine hayranlarından "Mithat'a bağırma", "Melek'e iyi davran" gibi telkinlerin geldiğini söyleyerek, yaşadğı ilginç anılarını şöyle anlattı:

"Geçen sokakta yürürken biri önümü çevirdi. Bana, 'Mithat'a bir daha bağırırsan, gerçekten söylüyorum kalbini kırarım' dedi. Hiç görmediğim, tanımadığım bilmediğim biri. Ben de, 'Peki abi, bir daha bağırmayacağım, söz veriyorum' dedim. Keza Melek ile ilgili ise 'Melek'e iyi davran. Kardeşin hasta, bilmiyorsun" diyorlar. Ben de, 'Gerçekten bilmiyorum, bilsem davranır mıyım" diyorum. Ama o kadar içselleştirmemek lazım."

Kendisinin daha sert tepkilerini dizideki enteresan gülmeleri nedeniyle kurtulduğunu da belirten Türkseven, "Benim ara ara gülmelerim var, o beni kurtarıyor. Mahmut enteresan gülüyor. O anı dolu dolu yaşıyor ya, o gülmelerimden kurtarıyorum. 'Güzel gülüyorsun' diyorlar, ellemiyorlar. Ama belli de olmaz döve de bilirler" dedi.

Sevilen oyuncu Muharrem Türkseven, esprili bir şekilde kendisinin de diziyi izlerken Alpay'ı canlandıran oyuncu arkadaşı Kaan Çakır'ı dövmeyi düşündüğünü belirterek, "Alpay'ı biz olabildiğince zaten otelden çzıkartmıyoruz. Ne olacağı belli değil. Biz de kendi içimizde ara ara böyle 'acaba dövsek mi' diye gaza geldiğimiz oluyor. O yüzden sokağa çıkarmıyoruz. Bunların hepsi latife" şeklinde konuştu.

Ünlü oyuncu, kendisinin başarılı bir şekilde konuştuğu şive nedeniyle Gaziantepli olduğunu düşünenlerin ve Gaziantepli olduğu yönünde iddiaya girenlerin bulunduğunu belirterek, "Çok enteresan ama beni Antepli zannediyorlarmış. İddiaya giriyorlarmış, 'kimisi Oğuzeli'nden' diyormuş, kimisi 'yok Nizip'ten' diyormuş. Alakası yok tabi, ben Çanakkaleliyim. Demek ki Antep ağzını, bu yörenin şivesini iyi yapıyorum galiba. Tabi bu da çalışınca oluyor. Kimse kusura bakmasın. Antep'e geldik ama 10-15 günümüz gözlemle geçti. Kebap nasıl yapılır, kömür nasıl karıştırılır, müşteriye nasıl hitap edilir gibi, gibi gözlemlerimiz oldu. Ha deyince olan bir şey değil. Baharatçı Zeynel'i oynayan Halil İbrahim ile sokak sokak gezdik. Buranın 'ağzı otursun, melodisi otursun' diye. İyi gezmişiz, güzel gezmişiz. Artık biz de Antepli olduk. Şu anda da iddiaya giriyorlarmış" ifadelerini kullandı.

Dizinin yönetmeni Cem Akyoldaş ise benzer tepkileri dizinin teknik kadrosunda yer alan çalışanların da aldığını ve bu çalışanlar üzerinden oyunculara mesaj göndermek isteyenlerin bile olduğunu kaydetti. Akyoldaş, benzeri tepki ve mesajların sebebinin, insanların dizi karakterlerinde kendilerinden bir şeyler bulmalarından kaynaklanabileceğini kaydetti. Yönetmen Akyolda, "Bu tür hikayeler, projeler gerçek hayattan, yaşanmış hikayelerden derleniyor, toparlanıyor. Yola çıkarken yaşanmış hikayeleri derleyerek, ama kendi kurduğumuz senaryo ve karakter üzerine çalışma yapmıştık. Benim Adım Melek dizisinin hikayesi, hayatın tam içerisinden, herkesin kendinden bir şey bulabileceği, bu da benim hikayem diyebileceği karakterlerden kuruldu" diye konuştu.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum