Yeni bir organizmayla da tekrar enfekte olabiliriz

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Uğurcan, korona virüs hastalarının iyileştikten sonra tekrar enfekte olabileceğini belirterek, "Yani bu, bir daha virüse yakalanmayacağız anlamına da gelmez" dedi.

Yeni bir organizmayla da tekrar enfekte olabiliriz
19 Ekim 2020 - 12:28
Medicana Konya Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Uğurcan, korona virüsün uzun süreli, özellikle yaşlı ve kritik hastaları etkileyen, ölümle sonuçlanabilen ciddi hastalıklara yol açmaya başladığını söyledi. Bu konudaki tecrübelerinin çok az olduğunu ve ilk dönemlerde yeteri kadar ilaçlara sahip olmadıkları için hastalığın ağır seyrettiğini anlatan Doğaç Uğurcan, "Bu süre içerisinde bilinçlenmeye başladık. Maske kullanımı, el yıkama, sosyal mesafe gibi kuralları iyi uyguladığımız zaman bu mikroorganizmanın yayılımının azaldığını gördük. Ancak yaz döneminde pek çok kişi maalesef bu kuralların hiçbirine dikkat etmediği için özellikle küçük iller, kasabalar dahil pek çok yerden hastanemize hastalar gelmeye başladı. Kimisinin hiç şikayeti yoktu ama kimi çok ağır olarak hastaneye yatmak zorunda kaldı. Biz artık biraz daha tecrübeliyiz. Daha fazla tedavi seçeneklerimiz var. İlaçlara ulaşmamız çok kolaylaştı. Dolayısıyla bir taraftan Sağlık Bakanlığı'nın desteğiyle büyük bir yol kat ettik. Artık hastalara erken tanı koyup erken dönemde tedavi edebiliyoruz. Yoğun bakım şartlarımız artık çok uygun. Her ilde yoğun bakıma ulaşım kolaylaştı. Dolayısıyla da artık eski durumdan biraz daha düzelip bayağı yol kat ettiğimizi düşünüyorum tedavi konusunda" şeklinde konuştu.

Covid-19'un daha önce görülen virüslerden biraz daha farklı seyrettiğini kaydeden ve bunun da kendileri için ilk tecrübeleri olduğunu aktaran Uğurcan, hastalığı influenzaya benzettiklerini belirtti. Hastalığın ilk başlarda grip gibi olduğunu düşündüklerini dile getiren Uğurcan, "İnfluenza ortalama bir hafta 10 günde iyileşirken Covid-19'da bu sürecin biraz daha uzadığını, özellikle de KOAH, diyabeti olan, astımı olan ya da bir kalp hastası olan riskli kişilerde ve 65 yaş üstü kişilerde bu hastalığın sanki kronik bir enfeksiyon gibi 1 aydan daha uzun sürebildiğini gördük. Bu bizim için farklı bir durum. Çünkü biz tedavimizi veriyoruz hastaya tanı koyduğumuz zaman ancak hasta tedaviyi aldıktan sonra bile hastanın şikayetleri özellikle öksürük, nefes darlığı solunum sıkıntısı gibi şikayetleri 1 ay sürebiliyor. Tat, koku almada bozukluk 2-3 ay sürebiliyor. Dolayısıyla bu sürece baktığımızda hasta bir haftada tedaviyi alıp 1-2 hafta sonra iyileştiğini düşünse bile mikroorganizma vücudu tam olarak terk etmeyebiliyor. Biz bu süreci sanki iyileştik de ikinci kez farklı bir mikropla hasta olduk yerine, ilk hastalığa yakalandığımızdaki virüsün etkilerinin devam ettiğini düşünmek daha doğru olabilir. İyileştikten sonra yeni bir organizmayla da tekrar enfekte olabiliriz. Yani bu, bir daha virüse yakalanmayacağız anlamına da gelmez" diye konuştu.

Kişilerin bir kısmının mikroorganizmaya yakalandıktan sonra hastalığa uzun süre devam edebildiği gibi bir kısmının da iyileşip farklı bir mikropla tekrar enfekte olabileceğini kaydeden Uğurcan, "Oluşan antikorların koruyuculuğu ortalama 3 ila 6 ay kadar sürebiliyor. Daha sonra tekrar enfekte olma riski tabii ki mevcut. Şu anda bize gelen hastalarda ikinci bir enfeksiyon olayı çok fazla görmedik. Ama çok uzayan vakalarımız var maalesef. Kimi hastalar tedaviden sonra geçmeyen öksürük, aşırı halsizlik, iştahsızlık şikayetleriyle bize tekrar başvuruyor. Tahliller istiyoruz, tekrar görüntüleme yöntemlerine başvuruyoruz. Her şey normal ancak hastalık ve şikayetler devam edebiliyor. Böyle durumlarda da semptomatik tedaviler verebiliyoruz. Hastalığın düzelmesi için hastayı destekleyici tedaviler öneriyoruz ve hastaları sıkı takipte tutmaya devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum